Wednesday 3 September 2008























SEHIRDISI TIYATROSU;


1998 yılında Yasar Nezih Eyüboğlu tarafından kurulan Şehirdışı Tiyatrosu, tiyatroyu öncelikle, insan ilişkileri sanatı olarak ele alan bir kuruluştur. Bu anlamda; oyuncu, yönetmen, yazar, sahne tasarımcısı, kuramcı, eleştirmen ve seyirciden olusan canlı tiyatro öğelerinin yaratım alanında birbirleriyle karşılaşmasında yeni ilişkiler üretmeyi hedefleyen Şehirdışı Tiyatrosu, yerleşik düşünce biçimini ve buna paralel olarak yerleşik tiyatro tarzını reddeder. Dinamik düşünce ışığında sanatçının yaratıcılığını temel alarak, ortaya çıkan tiyatrosal ürünleri sergilemeyi amaç edinir. Şehirdışı Tiyatrosu önce kendisiyle, sonra yaşadığı toplumla, kültürle, evrenle hesaplaşmak isteyen kişi ve topluluklarla çalışır.

SERGILENEN OYUNLAR:

SOZLER HAVADA KALDI;

Eski Yunan’dan bu yana varolduğu halde ülkemizde neredeyse hiç tanınmayan Pandomim Sanatı ŞEHİRDIŞI TİYATROSU’nun gösterimiyle sahnede. Kurgusunu Yaşar Nezih Eyüboğlu’nun yaptığı “Sözler Havada Kaldı” adlı gösterim Duvar, Terzi, Ressam, Maske gibi kısa gösterilerden oluşuyor. Yer yer mimiklerin, yer yer beden dilinin yer yer dansın ön plana çıktığı çalışmadır...


MASAL TIYATRO ICINDE,TIYATRO TURLU BICIMDE;


MASAL MANIFESTOS` U ...



Ülkemizde, parasal, örgütsel, estetik sorunlar içinde çabalayan tiyatro, eğitimini de kendi kısır döngüsü içinde yapmakta ya da yaptığını sanmaktadır. Böylece sürekli kendini yineleyen, olanı tekrar tekrar sunmaktan öteye gidemeyen bir tiyatro yapısı ortaya çıkmaktadır. Diğer yandan en az emekle, toplumda en saygın yeri edinme eğiliminin yaygınlaştırıldığı olumsuz ortamlar nedeniyle bireyler daha da kısır bir ortama itilmektedir.Maddi olanakları olduğu halde kurumsal tiyatroların, düşünsel altyapıya ve buna bağlı olarak yeni estetik arayışlara olanaklarını açmamaları nedeniyle; (ki bu birincil görevleridir) kurum içi olsun, kurum dışı olsun yaratıcı atılımlar da kısa ömürlü olmaktadırlar. Oysa ki sanat, üretimi değil yaratımı öngörür. Bu yapılanma için ise düşünsel altyapı kaçınılmazdır. Şehirdışı Tiyatrosu olarak biz, "Masal Tiyatro İçinde, Tiyatro Türlü Biçimde" adlı çocuk oyunumuzu, tiyatrodaki "yaratım süreci" üzerine kurduk. Oyuncuların kulise gelişlerinden seyirci karşısına çıkmalarına kadar tüm aşamaları gözler önüne sererken, "bir gösterimi çıkarmanın gereksinimi nedir?" , " nasıl bir estetik anlayışı? " gibi sorunsallar üzerinde durarak üst anlamımızı oluşturduk. Saygilarimizla;

Y.N.E



KARANLIKTA BIR SES;

Karanlıkta 1 Ses, tiyatro sanatının bugünkü düzenekleri ve isleyişinde esamesi okunmayan, zor hatırlanan eski bir dostu ziyaret ediyor. Eski dost Palyaço! Palyaço, binlerce wattlık renk renk spotlarla kapısını çalan tiyatronun karsısında şaşıracak, gülümseyecek, ve sonra da doğrulmaya çalışarak, bütün maharetleriyle... "Güldüremezsem Nazi kampına gönderileceğim!" korkusuyla sahnededir Palyaçonun yüzü. Eyüboglu, tiyatronun arka sokaklarında dolaşıyor. Öteki sokak, öteki sahne, öteki aktör, öteki seyirci!.. Öteki gülmece, öteki hüzün...


ESKI DOST PALYACO!


1998 yılında kurulan ŞEHİRDIŞI TİYATROSU'nun yeni gösterimi ''KARANLIKTA 1 SES ''Ankara Tiyatro Festivali'nin ardından İstanbul'da seyirci karşısına çıkıyor. Haluk Şevket Ataseven ve Yaşar Nezih Eyüboğlu tarafından oluşturulan özgün çalışma için “ağlamanın ve gülmenin çocuğudur Palyaço” diyor Haluk Şevket Ataseven ve açıklıyor: Komik olanla trajik olan bir denge durumudur. Komik ve trajik, her zaman salt gülmek ve ağlamak anlamına gelmez. Aslında gülmek ve ağlamak insan varlığının, daha henüz nedenlerini açıklayamadığı dış dünyaya karşı uyum sağlayabilmesini gerçekleştiren bir yapılanma biçimidir. İnsanın trajik yalnızlığı, yaşama adım atışlarıyla başlayan, gizemselliğin ürettiği korku kavramıyla eşdeğerlidir. Gülme eyleminin ise korkularımızı bastırıcı bir işlevi vardır ve önceden bize sunulup kabul ettirilmiş yaşam biçimine her yabancılaştığımız anda devreye girer.. Tam da kavramlar kargaşası içinde yeni korkular yaşadığımız dönemlerde ortaya çıktı KARANLIKTA 1 SES. Ağlamanın ve gülmenin palyaçosudur Karanlıkta 1 Ses’in Palyaçosu. Kendinde olanı başkalarında, başkalarında olanı kendinde yaşar. O, insanın içsesidir, bu içsesi evrenselleştiren onun çok amaçlı dünyasıdır. Bu nedenle onun sırtındaki giysi, bütün bir insanlığın giysisidir. Bu giysi çok tanrılı dinlerde olduğu gibi, kimi zaman barışı, kimi zaman savaşı, kimi zaman aydınlığı, kimi zaman karanlığı çağrıştıran ve insan - tanrılarla simgelenen bir zamanlamayı taşır sırtında. Değişik kimlikler onu yarattığı gibi, o da bilinmeyen kimlikleri yaratır. Bu nedenle bir denge ustası, bir duygu cambazıdır. Kendi ışığını kendi yakar, aydınlığını başkalarında saklar...


40 YILIN KISI;

Her yaratım, ister istemez sanatçının kimliğine ilişkin kendisine ve kendi dışındaki gözlemcilerine ip uçları sunar. Otobiyografik yolculukta ise bunun dışında bir şey barınamaz. "Ben kimim" sorusunu sorarak buna yaratım alanında yanıt arayan insanın çıktığı yolculuğun altıncı aşamasıdır Otobiyografik yolculuk (6). İsminden de anlaşılacağı gibi yaratıcısının kendi yolculuğunun bir halkasıdır "40 YILIN KIŞI" Zincirin halkasından bakan bir özgeçmiş. Uzanıyor ileri doğru. Kimlik geçmişini mi doğuruyor? Ya da yeni bir ölüme son adım mı kalmış? Parçalanıyor mu, yoksa yeni bir bütünlüğe mi ulaşıyor insan? Yaşar Nezih Eyüboğlu

Proje Gelişim Çizgisi; "Bir Gencin Otoportresi" adı altında ortaya çıkan gösterinin altıncı aşamasıdır "40 yılın kışı" Kendi asal kimliğini arayan aktörün performansı olarak bir stüdyoda başlayan çalışma, yaratıcısının da sürekli değişmesiyle altıncı aşamasına ulaştı. Hem oyuncunun değişimi gösteriyi değiştirdi, hem de her aşamada gösterim oyuncusunu değiştirdi. Altıncı aşamada üç ayrı mekanda ve mekanlar arasındaki yolculuk sırasında süren gösteri haline geldi. '40 yaşındaki oyuncunun geçmişini ve bugününü gözler önüne sermesi' konseptini içeren bu aşama, ölümden yaşama doğru bakışla zaman kavramını ve yaşam-ölüm ikilemini tiyatrosal olarak sorguluyor. Yaşar Nezih Eyüboğlu.

BASIN...
İmge Kitabevi'nin bahçesinde ölüm temalı bir gösteri gerçekleştirildi. .. Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali kapsamında İmge Kitabevi'nin bahçesinde, ölüm temalı bir gösteri gerçekleştirildi. "40 Yılın Kışı" isimli performans gösterisinde, Şehirdışı Tiyatrosu oyuncularından Yaşar Nezih Eyüboğlu, rolü gereği mezara girdi. Kadın çoraplarından yapılan giysiyle, kefene sarılmış bir ölüyü canlandıran Eyüboglu, bahçede kazılan çukura girdikten sonra, diğer oyuncular ve gösteriyi izleyenler çukuru toprakla örterek, üzerine su döktüler. Yaklaşık yarım saat toprağın altında kalan sanatçının, topraktan çıkarak, Gösteri, kitapevinin ziyaretçileri ve vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. Ölümün soğukluğunu hissetmedim: Eyüboglu Daha önceki denemelerini İstanbul’da yaptığını açıkladı. Ankara toprağının soğuk olması nedeniyle başlangıçta üşüdüğünü ancak "ölümün soğukluğunu hissetmediğini" söyledi. "Farklılıklara izin vermeyen yapısı" nedeniyle İstanbul Şehir Tiyatrosu'ndan ayrıldığını ifade eden Eyüboglu, daha sonra sanatçı arkadaşlarıyla ‘Şehirdışı Tiyatro Topluluğu’nu kurduklarını kaydetti. "Başlangıçta bir performans gösterisi planlamıyordum, ama 40 yasımda bir şeyler yapacağımı biliyordum" diyen Eyüboğlu, sürdürdükleri çalışmalar sonunda ortaya "40 Yılın Kışı" oyununun çıktığını, sunduğu gösterinin de oyunun ilk aşaması olduğunu ifade etti.



YASAR NEZIH EYUBOGLU


1980 yılında “ Ali Poyrazoğlu- Korhan Abay” Tiyatro Atölyesinde Tiyatroyla tanıştı. Bu atölyede çalıştığı dört yıl boyunca amatör topluluklarla da ilişki içinde oldu ve çeşitli gösterimlerde oyunculuk yaptı. 1984 yılında “ Taner Barlas Mim Tiyatro” da hem oyunculuğa hem de diğer tiyatro öğelerine ilişkin (efekt,ışık vb.) çalışmalarda bulundu, gösterimlere katıldı. Yurt içinde ve yurtdışında Beklan Algan, Ayla Algan, Güngör Dilmen, Çetin İpekkaya, Haluk Şevket Ataseven, Kenan Işık, Karl Meyer, J.G. Nordman, Sahroo Kjeremand, H.W. Nickel, Picaro Debaushe, Ellen Stewart gibi değişik sanatcılarla değişik çalışmalara oyuncu, araştırmacı ve yönetmen olarak katıldı. Yine yurtiçi ve yurtdışında çeşitli kişisel gösteriler ve performanslar yaptı. 1988 yılndaki kuruluşundan 2001 yılına kadar yürütücü olarak da yer aldığı İBŞT-TAL (İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları- Tiyatro Araştırma Labarotuvarı)’nda, Sandımay Sokak Tiyatrosu’nda, Anatole Sokak Oyuncuları’nda ve İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda oyunculuk yapan Eyüboğlu yine 1997 yılındaki kuruluşundan 2001 yılına kadar GSM (Gösteri Sanatları Merkezi)’nde “Bedenin Dili” konulu çalışmada eğitmenlik yaptı. 1998 yılında Şehirdışı Tiyatrosu’ nu kurdu. Aynı yıllarda TRT de çocuk programlarında oyunculuk yaptı. Yusuf Kurçenli’nin yönettiği “Merdoğlu Ömer Bey” filminde ve Atıf Yılmaz’ın yönettiği “Asiye Nasıl Kurtulur” adlı filminde oynadı.


  • 2001 : Avrupa Türk Akademisyenler Birliği (EATA) tarafından Stutgart’da düzenlenen Festivale ve yine Almanya’da düzenlenen Troya Festivali’ne sokak tiyatrosuyla katıldı. Diyarbakır Çocuk Festivali’nde Pandomim Atölyesi grubunda eğitmenlik yapti.
  • 6. Ankara Titatro Festivali kapsamında Haluk Şevket Ataseven’le birlikte düşünüp uyguladığı “Karanlıkta 1 Ses” adlı oyunu eğitim amaçlı sundu ve atölye açtı. Yüzyıl Işıl İlkokulu’nda tiyatro eğitmenliği yaptı.
  • 2002 : “Sözler Havada Kaldı” adlı oyunu İstanbul’da oynadı. (Şehirdışı Tiyatrosu)
  • “Bir Kadın Bir Oda Bir Söz” adlı oyunda Mersin ve İstanbul’da oynadı.
  • Uluslar arası 2. Ethos Tiyatro Festivali’nde atölye açtı. (Ankara)
  • Yüzyıl Işıl İlkokulu’nda tiyatro eğitmenliğini sürdürdü.
  • 2003 : İstanbul Galata’da Şehirdışı Tiyatrosu Atölyesi’ni kurdu.
  • “ Ben Bir Masal Uydurdum” adlı çocuk oyununu sahneye koydu.
  • Uluslar arası 2. Ethos Festivali kapsamında “40 Yılın Kışı” adlı gösterimi sundu.
  • 2004 :
  • “Ben Bir Masal Uydurdum” adlı çocuk oyununu ve “Sözler Havada Kaldı” adlı gösterimleri Şişli Kültür Merkezi’nde düzenli olarak oynamaya başladı.
  • 2005 :
  • Kefken Yaz Okulu’nda Pandomim gösterileri yaptı ve gençlerle tiyatro çalıştı.
  • “Bir Kadın Bir Oda Bir Söz” adlı oyunda oynadı. (Amsterdam-Hollanda)
  • “Masal Tiyatro İçinde Tiyatro Türlü Biçimde” adlı çocuk oyununu sahneye koydu.
  • 2006 :
  • “Doğmamış Çocuğa Mektup” adlı oyunla Beringen, Gent ve Anvers’te (Belçika) oynadı.. (Tiyatro Özgün Deneme/TÖD
  • 2007_2008
  • : EKOL drama `da Ayla Algan ve Beklan Algan ile beraber egitici olarak calismaktadir.
  • PLATO film okulunda egitici olarak calismaya baslamistir.

SEHIRDISI TIYATROSU


1998 yılında Yasar Nezih Eyüboğlu tarafından kurulan Şehirdışı Tiyatrosu, tiyatroyu öncelikle, insan ilişkileri sanatı olarak ele alan bir kuruluştur. Bu anlamda; oyuncu, yönetmen, yazar, sahne tasarımcısı, kuramcı, eleştirmen ve seyirciden olusan canlı tiyatro öğelerinin yaratım alanında birbirleriyle karşılaşmasında yeni ilişkiler üretmeyi hedefleyen Şehirdışı Tiyatrosu, yerleşik düşünce biçimini ve buna paralel olarak yerleşik tiyatro tarzını reddeder. Dinamik düşünce ışığında sanatçının yaratıcılığını temel alarak, ortaya çıkan tiyatrosal ürünleri sergilemeyi amaç edinir. Şehirdışı Tiyatrosu önce kendisiyle, sonra yaşadığı toplumla, kültürle, evrenle hesaplaşmak isteyen kişi ve topluluklarla çalışır.